8 Nisan 2013 Pazartesi

End of Watch


Gösterim Adı: Tehlikeli Takip
Yıl: 2012
Yönetmen: David Ayer
Oyuncular: Jake Gyllenhaal, Michael Pena

Brian ve Mike adında 2 devriye polisinin Los Angeles'in tehlikeli mahallerinde geçirdikleri olağan bir kaç günü anlatan 2012 yapımı Hollywood filmi. 

Film Training Day gibi benzer konuyu işleyen suç filmlerinden kendisini ayıklamak için hareketli amatör kamera yöntemiyle belgesel edasıyla anlatmayı tercih etmiş kendisini. Çok şükür ki mide bulandırıcı açılarla çekilmemiş sahneler. Yalnız benzer filmleri çok izleyen birisi olarak farklı bir şey göremedim filmde. Galon galon fuck you'lar, motherfucker'lar yağıyor...Her Los Angeles temalı filmde olmazsa olmaz Michael Pena'yı tekrar görmek sıktığı gibi bende nedense süt oğlanı imajına sahip Jake Gyllenhaal'ı da yakıştıramadım filme. Fakat tüm bunlara rağmen sıkılmadan izleyebilirsiniz. Yer yer de komik sahneler de işin kreması olur.





 Filmin IMDB puanı: 7.7
 Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: 40 Milyon $ (sadece ABD)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Toplamda 326 kez fuck kelimesi geçiyor. Tüm zamanların en çok fuck kelimesi içeren 6. filmi.



5 Nisan 2013 Cuma

Europa


Gösterim Adı: Avrupa
Yıl: 1991
Yönetmen: Lars von Trier
Oyuncular: Jean Marc Barr, Udo Kier, Barbara Sukowa, Ernst Hugo Jaregard

Danimarka'lı yönetmen Lars von Trier'in ilk ciddi filmi sayılabilen ve yönetmenin kariyeri açısından da oldukça başarılı bir adım olarak nitelendirebileceğimiz bir yapım Europa. 

Türevlerinin aksine 2. Dünya Savaşı'nın farklı bir mecrasında konusunu icra ediyor film. Amerika'dan savaş sonrası mağlup Almanya'sına trende kondüktör olarak çalışmak için göç Leopald Kessler disiplinli amcasının etkisi altında ortama alışmaya çalışır. Demiryollarının sahibinin kızı ve yönetimi elinde tutan Amerikalı üst subayların arasında kalır ve bir seçim yapmak zorundadır. 

90'ların Avrupa sinemasının tüm karakteristik yapısını içeriyor film. Sürekli bir buhran ve depresif bir havası var. Fakat sıkıcı olmaktan uzak kalmayı başarmış, özellikle iyi oyunculuklarla bunu başarmış. Yönetmenin Hastane dizisinde başhekim olarak gördüğümüz Ernst Hugo Jaregard burada da karakter oyunculuğunu başarıyla yerine getirmiş. 






 Filmin IMDB puanı: 7.6
 Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: 1 Milyon $ (sadece ABD)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: 

- Cannes Film Festivali: Jüri Özel Ödülü (L.V.Trier), En iyi artistik katkı, Technical Grand Price

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -


25 Mart 2013 Pazartesi

Life of Pi

Gösterim Adı: Pi'nin Yaşamı
Yıl: 2012
Yönetmen: Ang Lee
Oyuncular: Suraj Sharma, Irrfan Khan, Gerard Depardieu

2012'nin en iddialı filmleri arasında yer alan, her ne kadar ABD - Tayvan ortak yapımı olsa da hikayesinin temeli gereği son zamanlar çıkışa geçen Hint Sinemasının da en iyi örneklerinden birisi olmaya aday bir Ang Lee filmi.

Pi Patel Hindistan'da ailesiyle yaşayan, başlıca ilgi alanı dinler ve inançlar olan bir çocuktur. Bir gün hayvanat bahçesi işleten ailesiyle birlikte Kanada'ya sahip oldukları hayvanları da yük gemisine bindirerek göç etmeye karar verirler. Yolculuk sırasında fırtınaya esir olan gemi batar ve Pi kurtarma botu ve bir kaç yol arkadaşıyla uçsuz bucaksız okyanusta yalnız kalır...

Film anlatım olarak tercihini flashback'den yana kullanmış. Yani Pi'nin yaşlı halini ve hikayesini Kanada'lı gazeteciye anlatırken görüyoruz ilk olarak. Daha sonra geriye dönük hikaye anlatımıyla konu bize sunuluyor. Yani bir nevi sonunu bilerek filmi izlemeye başlıyoruz. Sinema tarihi boyunca tutmuş hayatta kalma mücadelesi temalı film olmanın cazibesiyle ve Ang Lee'nin müthiş görüntü yönetimiyle film akıcılığını hiç bırakmadan ilerliyor. Zaman zaman mantık sorgulamasına girişsek de sonunu burda söylemeyeceğim finalde zaten bunu ört bas etmeyi başarmış senarist.

İyi bir film izlemeye muhtaç olduğumuz şu günlerde tavsiye edebileceğim bir yapım kısaca. Ayrıca 3D izlenmesini de şiddetle öneririm.





 Filmin IMDB puanı: 8.2
 Benim puanım: 8.5
Toplam Hasılat: 492 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Oscar: En iyi yönetmen (A.Lee), En iyi sinematografi, En iyi görsel efekt, En iyi şarkı

- Oscar (Adaylık):   En iyi film, En iyi senaryo, En iyi montaj, En iyi müzik, En iyi ses miksajı, En iyi ses montajı, En iyi prodüksiyon dizaynı

- AFI: Yılın en iyi filmi

- Altın Küre: En iyi şarkı

- Altın Küre (Adaylık): En iyi film, En iyi yönetmen

Toplamda 44 ödül & 74 adaylık

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- İlk olarak M.Night Shyamalan'a gitmiş proje.

- Kitabın yazarı Yann Martel hikayenin ilham kaynağı olarak 1981'in romanı Max and Cats'den almış. Kitabın konusu da savaştan kaçan yahudinin okyanusta botunu Jaguar ile paylaşması. (İlham değil de nerdeyse aynıymış)

- Sahnelerin neredeyse tamamına yakınında CGI efektleriye yapılmış kaplan izlemekteyiz.

- Pi'yi oynayan Suraj Sharma'nın ilk filmi. 3000 kişinin arasından seçilmiştir.

- Filmin bir çok yerinde Hint tanrısı Vishnu'nun sülietini ya da yansımasını görebilirsiniz.

 - Son 7 yılda en iyi yönetmen Oscar'ı alıp da En iyi Film Oscar'ı alamayan tek film. Bir önceki de zaten yine aynı yönetmen Ang Lee'nin Brockback Mountain'ı idi.


22 Mart 2013 Cuma

The Expendables 2


Gösterim Adı: Cehennem Melekleri 2
Yıl: 2012
Yönetmen: Simon West
Oyuncular: Slyvester Stallone, Arnold Schwarzenegger, Bruce Willis, Chuck Norris, Jason Statham, Jet Li, Jean-Claude Van Damme, Dolph Lundgren


Barney Ross ve adamları bir uçak enkazından çıkarılacak çok gizli bir kutuyu almak için görevlendirilir ve ne olduğunu bilmedikleri bu kutuyu çıkartırken Vilain ve çetesinin tuzağına düşer ve ekiplerinden genç bir adamı bu sırada kaybederler. Kutuda Rusya'nın plütonyum sakladığı madenlerin haritası vardır ve hem dünya barışı için hem de genç arkadaşlarının intikamı için bu işe 4 elle sarılırlar...

İlk filmden daha çok aksiyon sahnelerine ve yerinde esprilere sahip bir Stallone filmi. Stallone bu projeyi iyi ki ortaya atmış ki millet de ekmek yiyecek yer bulmuş oldu. Ekstra olarak Van Damme ve Chuck Norris'i de tekrar seyredebileceğimiz gibi ilk filmden farklı olarak Arnold dayıyı da aksiyon eylerken izleme şansı buluyoruz.





 Filmin IMDB puanı: 6.9
 Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: 312 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -



21 Mart 2013 Perşembe

New Jack City

Gösterim Adı: Zehirli Sokaklar
Yıl: 1991
Yönetmen: Mario Van Peebles
Oyuncular: Wesley Snipes, Ice-T, Chris Rock

Uyuşturucu satıcı Nino Brown (W.Snipes) çıtayı yükseltir ve yeni malını piyasaya sürmesiyle beraber bölgenin hakimi olur. Afili polis Scotty (Ice-T) ise yeterince delil toplamak için çeteye sızmaya çalışmaktadır.

Filmin konusu nedir derseniz en fazla bu kadar yazılabilir sanırım. Klasik bir konu, klişe fakat iyi sahnelerle anlatılmaya çalışılmış bir siyahi filmi. Sanki yönetmen izlediği suç filmlerinin etkisinde kalarak böyle bir filme girişmiş gibi durmakta, çünkü sahneler de oyunculuk da gangster filmlerine özenilerek yapılmış gözükmekte. Eğreti duruyor ve aşırı sosyal mesaj kaygılı. Fakat filmin soundtracki oldukça başarılı. Çok şey aramayıp işin aksiyonuna bakanlar içinse tatmin edici.







 Filmin IMDB puanı: 6.3
 Benim puanım: 6.5
Toplam Hasılat: 47 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -

20 Mart 2013 Çarşamba

Dark Shadows


Gösterim Adı: Karanlık Gölgeler
Yıl: 2012
Yönetmen: Tim Burton
Oyuncular: Johnny Depp, Michelle Pfeiffer, Helena Bonham Carter, Eva Green, Christopher Lee

Özgün yapıt yapmak konusunda konu sıkıntısı yaşayan ünlü yönetmen Tim Burton'ın, sadık oyuncu kadrosuyla tekrar bir araya geldiği fantastik komedi tarzında bir film Dark Shadows. 

İngiltere'den Amerika'ya göç eden ve sahil kasabası inşa eden zengin Collins ailesinin yakışıklı oğulları Barnabas Collins tek bir kızı sevmektedir fakat kendisini de seven bir büyücü vardır ve bu işin sonunda lanetlenerek vampire dönüşür ve bu şekilde gömülür. Aradan geçen 200 yıl sonrasında, 1970'lerde esaret altından tesadüfi olarak kurtulan vampir Barnabas, soyundan gelenlerin kasabada rakip firma karşısında yaşadığı sıkıntıları gidermeye çalışır. Rakip firmanın başında ise tanıdık bir sima vardır...

Temel olarak 200 sene önce yaşamış bir beyefendinin hem de vampir beyefendinin hippi döneminde olaylar ve insanlar karşısında tuhaf tepkileri üzerine kurulmuş ve buradan çıkan esprilerle beslenen bir film. Bunda başarılı olduğu da söylenebilir. Fakat diğer Tim Burton filmlerinin aksine izle geç diyebileceğimiz bir yapım. Christopher Lee'yi de çok kısa  izlediğimiz filmde Alice Cooper da kendisini oynamakta. 

Bu arada film aynı isimli dizinin ve  1972'deki House of Dark Shadows'un remake'i diyebiliriz.






 Filmin IMDB puanı: 6.3
 Benim puanım: 7.5
Toplam Hasılat: 234 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Tim Burton'ın Johnny Depp ile 8. filmi. Eşi Helena Bonham Carter'la 7., Christopher Lee ile 5. filmi.

18 Mart 2013 Pazartesi

Tangled

Gösterim Adı: Karmakarışık
Yıl: 2010
Yönetmen: Byron Howard, Nathan Greno
Seslendirenler: Mandy Moore, Zachary Levi

Daima genç kalmasını sağlayan sihirli çiçeğine gözü gibi bakan Gothel ana, bir gün eşi hasta alan kralın iyileştirici güç arayan askerleri tarafından çiçeği çalınarak yıkılır. Bu çiçeğin sayesinde dünyaya gelen ve çiçeğin özelliklerini saçında taşıyan Rapunzel kundaktayken Gothel tarafından kaçırılır ve bir kuleye hapsolur. Malum masaldan hatırladığınız üzere saçını hiç kesmeyen Rapunzel tesadüfi olarak kuleye düşen Flynn Rider'a aşık olur.

Son zamanlar moda olan masalları modifiye ederek, daha eğlenceli ve daha komik bir halde anlatan animasyonlardan birisi. Oldukça da yüksek bir bütçe ile çekilen film gişe de iyi bir gelir elde etmiştir. Benim favorilerime girmeyi başaramamakla beraber izlerken sıkıldığım yapımlardan birisi olmuştur.







 Filmin IMDB puanı: 7.8
 Benim puanım: 6.0
Toplam Hasılat: 590 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Oscar (Adaylık): En iyi müzik

- Altın Küre (Adaylık): En iyi animasyon, En iyi şarkı 

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -

A Perfect World

Gösterim Adı: Kusursuz Dünya
Yıl:1993
Yönetmen: Clint Eastwood
Oyuncular: Kevin Costner, Clint Eastwood

Butch Haynes (K.Costner) ve manyak partneri Huntsville hapishanesinden kaçar ve eyalet sınırını aşmak için kendilerine bir otomobil ararlar. Yol üzerinde ihtiyaçlarını gidermek için girdikleri bir evde ister istemez bir çocuğu kaçırmak durumunda kalan Butch, daha sonra bu çocukla samimi bir arkadaş olur ve peşlerinde şef Garnett (C.Eastwood) ve ekibi vaziyette umutsuz yolculuğa devam ederler.

Her ne kadar Clint Eastwood'u oyunculukta da yönetmenlikde de beğensem de bu film nedense bana çok sıradan ve sıkıcı gelmiştir. Eastwood'un rolü filmde oldukça etkisiz. Kevin Costner da zirvede olduğu dönemin ekmeğini yemeye çalışmış gibi geldi bana. Filmde bir akıcılık, bir sıradışılık veya doğru düzgün sindirebileceğimiz bir mesaj yok.






Filmin IMDB puanı: 7.4
 Benim puanım: 6.0
Toplam Hasılat: 135 Milyon $


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -


Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Filmi Steven Spielberg çekmesi düşünülmüş.

- Butch rolünde Denzel Washington'la da görüşülmüş.

 

1 Mart 2013 Cuma

Pink Floyd The Wall


Yıl: 1982
Yönetmen: Alan Parker
Oyuncular: Bob Geldof, Bob Hoskins

Çıkış yılı 1979 olan ve rock müzik tarihinin en iyi albümlerinden biri olarak kabul edilen The Wall'ın Alan Parker yönetiminde beyazperdeye yansımış hali...

Roger Waters'ın yaşadıklarından ve gözlemlediklerinden esinlenerek hazırladığı Pink Floyd albümü The Wall hala günümüzde de popülaritesini koruyan, konsept olmasıyla da bütünleşik bir yapıya sahip olan bir şaheser. Film de, albümün konusuna uygun bir şekilde yürüyor. Problemli bir çocukluk yaşayan Pink, babasının da savaşa gidip geri dönmemesi yüzünden baba özlemini hayatının her anında hisseder. Daha sonra bir rock yıldızı olur fakat uyuşturucunun etkisi altında, bir otel odasında hayatını, ördüğü duvarın önünü ve arkasını irdeler...

Pink karakteri müzisyen Bob Geldof tarafından canlandırılmış. Bob Geldof'u Live 8 gibi yardım konserlerinden tanıyabilirsiniz. Neredeyse 0 repliği var filmde ama konsepte uymuş.

Albümün sırasına tam olarak uymasa da şarkıların çoğunluğu filmde mevcut. Hey You ise filmde kendisine yer bulamayan şarkılardan. Antoher brick in the wall parçalarının yer aldığı sahneler ise favorim.






 Filmin IMDB puanı: 7.8
 Benim puanım: 9.0
Toplam Hasılat: 22 milyon $ (sadece ABD)


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -


Filmle ilgili ilginç anektodlar: 

- Hey you sahnesi çekilmiştir fakat filmi çok depresif hale soktuğu için çıkarılmıştır.

- Alan Parker projeyi bir çok kez bırakmıştır. Roger Waters'la egosu çatışan Parker daha sonra filmi yapılmış en pahalı öğrenci filmi olarak nitelendirmiştir.

- Bob Geldof Pink Floyd dinlemeyen biri olduğu için film teklifini ilk başta istememiş ve bu diyalogu bir takside sarfetmiş. Taksi şöförü de Roger Waters'ın kardeşiymiş...



28 Şubat 2013 Perşembe

Kelebeğin Rüyası


Yıl: 2013
Yönetmen: Yılmaz Erdoğan
Oyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat, Belçim Bilgin, Yılmaz Erdoğan, Ahmet Mümtaz Taylan

Yılmaz Erdoğan'ın yönetmenliğini yaptığı ve şair-yazar Behçet Necatigil'i canlandırdığı 2013 yapımı dram filmi.

Zonguldak'ın şiire gönül vermiş iki ismi Muzaffer (K.Tatlıtuğ) ve Rüştü (M.Fırat) şehre gelen Zikri Bey'in kızı Suzan (B.Bilgim) için en iyi şiir yapma yarışına girer. Daha sonra beraber tiyatro oyunu yazmaya başlayan ikili, veremli olmaları sebebiyle bu arkadaşlıktan dışlanır ve bir an olsun şiirden vazgeçmeyerek kendilerini hayata tutmaya çalışırlar...

Filmin en belirgin özelliği oldukça başarılı bir görüntü yönetimi sergilenmiş olmasıdır. Kostüm ve dekorlarla dönemi iyi tasarlamış bunun yanında renk tonlarıyla da İtalyan filmlerini andıran bir hava yakalamış Erdoğan. Kıvanç Tatlıtuğ ise film için kilo vermiş ve rolüne oldukça iyi hazırlanmıştır.  Beklediğimin çok ötesinde bir performans göstermiştir. Mert Fırat da sırıtmamıştır, onun da hakkını yemeyelim.

Filmin dram dozajı ne eksik ne fazla. Hatta tahmin edilenden daha az diyebilirim. Ya da ben filmi izlerken bambaşka duyguların esiri altındaydım o an, o yüzden filmin vereceği etki üzerimden yansımış gitmiş de olabilir (en fazla bu kadar özel yorum görebilirsiniz blog'da, bu filmin anlamı benim için ayrı, olsun o kadar).  Tahmin edilen hatta konuyu ve kişileri araştıranlar için bilinen bir sona doğru giden bir akışı var, biraz daha can alıcı sahne olabilirdi diye düşünüyorum.






 Filmin IMDB puanı: 8.4
 Benim puanım: 7.5
Toplam Hasılat: (hala gösterimde)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar:  -

25 Şubat 2013 Pazartesi

ARGO

Gösterim Adı: Takip: Operasyon Argo
Yıl: 2012
Yönetmen: Ben Affleck
Oyuncular: Ben Affleck, John Goodman, Bryan Cranston, Alan Arkin

Tıpkı George Clooney gibi (o da zaten bu filmin yapımcılarından) salon filmlerinden politik gerilim filmlerine geçiş yapan Ben Affleck'in gün itibariyle en iyi film Oscar'ını kucaklamasını sağlayan yapım.

1970'lerde CIA ve Kanada işbirliğiyle gizlice yürütülen Tahran'dan ajan kaçırma olayının dramatikleştirilmiş halini anlatan film, görüntüsüyle de kostüm seçimleriyle iyi bir dönem filmi olarak gözükmekte.  Politik gerilim olmasının yanında konusu gereği film içinde film unsuru sayesinde ve özellikle John Goodman vasıtasıyla  yer yer komik anlar da yaşatmıyor değil. Fakat özellikle havalimanı sahneleri insanı oldukça geriyor, Oscar'ın da sırf bu sahnelere gittiğini söylesek yalan söylememiş oluruz.

Film gişede de Oscar ödüllerin de başarılı sayıldı. Fakat unutulmaz bir yapım olarak lanse etmek güç. Spielberg'ün Münih filmini andırdığı bir gerçek olmakla beraber şahsen Ben Affleck'in odunsu hallerini de beyazperde de görmek istemiyorum. Zaten fragmanda kullandığı fakat filmde hiç geçmeyen Dream On vakası da ayrı konu...





 Filmin IMDB puanı:8.0
 Benim puanım: 8.0
Toplam Hasılat: 181 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Oscar: En iyi film, En iyi montaj, En iyi uyarlama senaryo 

-Oscar (Adaylık): En iyi yardımcı erkek oyuncu (A.Arkin), En iyi ses montajı, En iyi ses miksajı, En iyi müzik


- Altın Küre: En iyi yönetmen (B.Affleck), En iyi dram filmi.

- Altın Küre (Adaylık): En iyi yardımcı erkek oyuncu (A.Arkin), En iyi müzik, En iyi senaryo

Toplamda 53 ödül & 60 adaylık

Filmle ilgili ilginç anektodlar:  -



14 Şubat 2013 Perşembe

Taken 2

Gösterim Adı: Takip: İstanbul
Yıl: 2012
Yönetmen: Olivier Megaton
Oyuncular: Liam Neeson, Maggie Grace

İlk filmi ile uzun süredir kaliteli aksiyon filmi izlememiş bünyeleri mest eden fakat aynı kaliteyle uzaktan yakından alakası olmayan bir film Taken 2...

 Filmin tamamının İstanbul'da geçmesinin yerli izleyici açısından önem arzetmesine rağmen kimi "İstanbul'u ne biçim göstermiş" tartışmalarına da yol açmadı değil. Fakat gördüğüm kadarıyla çok da olumsuz bir durum yok, zaten memleketten insan manzaralarının da çok şahane olduğu söylenemez.

İlk filmde kızını Paris'de Arnavut mafyasının elinden kurtarmayı başaran Bryan Mills, kızı, ve eski karısı ile geldiği İstanbul'da intikam ateşiyle yanan Arnavutların saldırısına uğrar. Mısır Çarşısı, Kapalıçarşı çatısı gibi bilumum tarihi yerlerde yaşanan kovalamaca sahneleriyle de film sürer.

Vasat bir aksiyon filmini İstanbul sahnelerinden dolayı izlemek isteyenler tramvaya atlayıp ilgili yerlere rahatça gidebilirler. 








Filmin IMDB puanı: 6.2
Benim puanım: 5.0
Toplam Hasılat: 365 Milyon $


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -

10 Şubat 2013 Pazar

The Watch


Gösterim Adı: Gözüm Üzerinizde
Yıl: 2012
Yönetmen: Akiva Schaffer
Oyuncular: Ben Stiller, Vince Vaughn, Jonah Hill

Artık ilerleyen yaşını iyice belli etmeye başlayan komedi oyuncusu Ben Stiller'ın 2012 yılı içerisinde rol aldığı tek film.

Son 5 yıldır iyi bir seyirci kitlesi yakalayan fantastik komedi türünün orta şeker bir örneği bu film. Başta kasabanın her türlü faaliyetinde başı çeken Evan (B.Stiller)'ın kurduğu gece devriyesi, kasabada insanların ölümüne neden olan katillerin yakalanmasını ve daha fazla can almamasını sağlamak için özel hayatlarından ödün vererek bu görevi icra eder. Fakat bu suçlular bildiğiniz uzaylılardır.

Bel altı esprilerin fazlalığı dikkat çekiyor filmde. Ben Stiller da sempatikliğini yavaş yavaş kaybediyor gibi geldi bana. Jonah Hill'se nasıl rol buluyor Hollywood'da anlamış değilim.

Çok zeki senaryosu ve diyalogları olmasın beni yer yer güldüren bir film olsun diyorsanız izleyin yoksa uzak durun.






Filmin IMDB puanı: 5.7
Benim puanım: 6.0
Toplam Hasılat: 34 Milyon $ (sadece ABD)


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -



9 Şubat 2013 Cumartesi

Lincoln


Yıl: 2012
Yönetmen: Steven Spielberg
Oyuncular: Daniel Day-Lewis, Joseph Gordon-Levitt, Hal Holbrook, Tommy Lee Jones, James Spader

Abraham Lincoln'ın tarih yazarak siyahilere yasalar karşısında eşit hak verdiği anayasa taslağının mecliste onaylanma sürecini konu alan, bunun yanında Lincoln'un  ailevi ilişkilerini ve genel profilini  de anlatan Spielberg filmi.

İç Savaş yıllarında geçmiş olmasına rağmen herhangi bir savaş sahnesi olmaması bir Spielberg filmi için hayal kırıklığı. Yönetmen bunun yerine, Amistad filmindeki gibi bol diyaloglu, bol siyasetli bir işleyiş öngörmüş. Film tamamen tarihi bilgi içeren diyaloglarla süslü. Bu belgeselvari yönü sinema büyüsünün biraz dozajının azlığına sebep olmuş diyebilirim. Bu yüzden büyük beklenti içinde olanlar şaşkınlığa uğrayabilir. Onlara kendinizi Daniel Day-Lewis'in performansına bırakın demek isterim. Her rolünün hakkını vererek oynayan bir oyuncu. Abraham Lincoln'ın gerçek görüntülerine, resimlerine baktığımızda Daniel Day-Lewis'i ve Spielberg'i bir kez daha kutluyoruz. 







Filmin IMDB puanı: 7.8
Benim puanım: 8.0
Toplam Hasılat: 166 Milyon $ (gösterim devam etmektedir)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: (Adaylıklar devam etmekte)

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

 - Projede son ana kadar Lincoln rolü için Liam Neeson düşünülmüştür.

- Daniel Day Lewis daha önce New York Çeteleri'nde Lincoln karşıtı Kasap Bill'i oynamıştı

- Spielberg Lincoln araştırmaları için 12 senesini vermiş. Filmdeki saat sesi de Lincoln'un gerçek saatinin sesi.

- Spielberg çekimlerde her zaman yaptığının aksine spor giyinmeyip takım elbise giymiştir.




7 Şubat 2013 Perşembe

Eraserhead


Yıl: 1977
Yönetmen: David Lynch
Oyuncular: Jack Nance, Charlotte Stewart

Hayatımda izlediğim en rahatsız filmlerden birisi olma ünvanına sahip David Lynch eseri. Lynch'in gelecekte ne kadar iyi işler çıkaracağının garantisini verse de, hangi ruh haliyle hazırlanmış ve yönetilmiş bir muamma.

Bilinmeyen bir zamanda, devamlı çalışan makinelerin seslerinin bir an olsun susmadığı endüstriyel bir kasabada Henry Spencer küçücük odasında günlerini radyatöründe çalan şarkıyı dinlemekle geçirmektedir. Bir gün kız arkadaşının garip ailesine misafir olur ve kızın doğum yaptığını öğrenir. Bebek tamamiyle dünya dışı varlıklara benzemekte ve herkesin sinirini bozmaktadır. Henry'nin dünyası artık bir kaos merkezidir...

Deneysel sahnelerle, çekimlerle süslü bir film. 70'li yıllardan ziyade 90'lara ait gibi gözükmekte. 70'lerin film kalıbının tamamen dışında diyebiliriz. Beyinden kurşun kalem silgisi yapmak gibi uçuk görüntülerin yanında, bir sanayi kasabasında odaya kısılmış bir insanın dinlediği tek şarkı olan "cennette her şey güzeldir" ile de iyiden iyiye mesaj kaygısı da yok değil.

Deneysel filmlerden ben sıkılırım diyenler uzak dursun, film çünkü akıcı, klasik bir yapıda değil. Fakat Lynch'i, psikolojik gerilimi ve orjinalliği sevenlere ise tavsiye ederim.







Filmin IMDB puanı: 7.3
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: ?

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Premiere, en tehlikeli 25 film listesine sokmuştur.

- Stanley Kubrick, The Shining filmi kadrosuna moda girmeleri için bu filmi seyrettirmiş.

- Charles Bukowski'nin en beğendiği film.

- David Lynch'in ilk filmi. Filmin anlamı ile ilgili hiçbir soruyu yanıtlamaz Lycnh, seyirciye bırakır.


Fight Club


Gösterim Adı: Dövüş Kulübü
Yıl: 1999
Yönetmen: David Fincher
Oyuncular: Brad Pitt, Edward Norton, Helena Bonham Carter, Meat Loaf

1990'lı yıllar ve 2000'lerin başı kanımca sinema tarihinin en özgün ve kaliteli örneklerine sahne olmuş bir dönem. Esaretin Bedeli, Goodfellas gibi edebi şaheser niteliğinde yapımların yanında Memento, Matrix ve Dövüş Kulübü gibi zihinde fırtınalar estiren filmler bu dönemde izleyiciyle buluşmuştur.

Aykırı kitapların yazarı Chuck Palahniuk'un aynı isimli romanı Seven filmiyle zirve yapmış David Fincher'a emanet edilmişti. Fincher ise başroller için en ideal oyuncu seçimini yaparak filmi taçlandırdı. 

Ana kahramanımız (hikayede anlatıcı olarak geçer) uyku problemi yaşamaktadır ve el emeği göz nuru kurduğu düzenli, bol IKEA mobilyalı hayatında yaşadığı bu problem can sıkmaktadır. Kendisini motive etmek için elem hastalıklarla boğuşan insanların dayanışma toplantılara katılır ve bu hobisi de kendisi gibi hasta olmadığı halde toplantılara katılan salaş kadın Marla Singer tarafından mundar edilir. Artık köşeye sıkışan adamımız bir uçuşu sırasında sabun üreticisi Tyler Durden'la tanışır. Beyninin en büyük hatası bu adamla tanışmak olur...

Açık bir şekilde kapitalizm eleştirisi yapılan film, inanılmaz yerinde aforizmalarla da süslü. Bunlardan en bilinenlerden birisi de "sahip olduğun şeyler artık sana sahip oluyor". Kült karakter Tyler Durden adeta çıkarım makinesi gibi yozlaşan ve nesneleşen dünya hakkında tespit üstüne tespit yapıp duruyor. İzleyiciye ise bu mesajlar son derece başarılı bir sinematografi ile servis ediliyor. Ortaya da IMDB'de 10.sırayı parsellemiş bir film çıkıyor.






Filmin IMDB puanı: 8.9
Benim puanım: 9.0
Toplam Hasılat: 71 Milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Oscar (Adaylık): En iyi ses efekti

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Marla Singer'ın sarfettiği senden kürtaj yaptırmak istiyorum repliği FOX Entertainment müdürü tarafından karşı çıkılmış ve David Fincher'dan bu repliğin kaldırılması istenmiş. Onun yerine konulan "anaokulundan beri böyle sevişmemiştim" repliği ise daha fazla öfkeye neden olmuş.

- "Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı Dövüş Kulübünden bahsetmemektir" repliği AFI'nin en iyi film repliklerinde 27. sırada.

- Marla Singer rolü için Courtner Love ve Winona Ryder düşünülmüş.

- Marla Singer'ın telefon numarası Memento'daki Teddy'nin numarası ile aynı.

- Total Film En iyi 100 film listesinde 4. sırada.

- Empire Magazine en iyi 500 film listesinde 10. sırada.

- Edward Norton Brad Pitt'in gerçekten kulağına vurmuştur (ilk dövüş sahnesi) ve bunu yönetmenin gazıyla yapmıştır.

- Mağara sahnesinde Edward Norton'ın ağzından çıkan soğuk nefes Titanic filminde Leonardo DiCaprio'nun ağzından çıkan nefes.

- Brad Pitt ve Edward Norton sabun yapmasını gerçekten de öğrenmişlerdir.


5 Şubat 2013 Salı

Fright Night (2011)


Gösterim Adı: Korku Gecesi
Yıl: 2011
Yönetmen: Craig Gillespie
Oyuncular: Colin Farrell, Anton Yelchin

80'li yılların başarılı korku filmi Fright Night'ın 2011'de sinemalara  yeni görsel efektlerle ve Colin Farrell gibi ünlü simalarla gelen gereksiz remake'i.

Charley mahallelerine yeni taşınan komşusu Jerry'nin vampir olduğu konusunda oldukça emindir fakat bunu kimseye inandıramaz. Jerry gerekli kan ihtiyacını alelade gidermeye başlayınca Charley yardımı Las Vegas'da vampir avcısı olduğunu iddia edip otellerde şovlar yapan sihirbaz Peter Vincent'dan yardım almakta bulacaktır.

Klasik bir vampir geriliminden çok da farklı olmayan bir film. Benim çok vaktim var, Colin Farell'ın oynadığı bir filmi de es geçmem diyorsanız izleyiniz.







Filmin IMDB puanı: 6.4
Benim puanım: 4.0
Toplam Hasılat: 18 milyon $ (sadece USA)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Peter Vincent karakterinin ismi iki ünlü korku ustası Peter Cushing ve Vincent Price'ın isimlerinden türetilmiş.


3 Şubat 2013 Pazar

The Cabin in the Woods

Gösterim Adı: Dehşet Kapanı
Yıl: 2011
Yönetmen: Drew Goddard
Oyuncular: Kristen Connolly, Chris Hemsworth

5 arkadaş, haftasonlarını geçirmek için ormanda bir kulube tutarlar. Daha ilk başta tuhaf gözüken kulube, seyirciyi bile şaşırtan özelliklere sahiptir.

Benzer konulu korku filmlerini ti'ye alan fakat bunu komedi unsurları yerine yine korku unsurlarıyla yansıtan bir film. En büyük dikkat çekici yönü ise tüm olayların  sadist zenginlere sunulan bir televizyon programı olması. Filmi akılda kalıcı hale sokan ise bu. Fakat aşırı absürdlük konsantrasyon problemi yaşatıyor izleyicide. Farklı bir korku filmi izlemek isteyenlere öneririm fakat beklenti fazla olmamak şartıyla.







Filmin IMDB puanı: 7,2
Benim puanım: 6.0
Toplam Hasılat: 65 milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -


30 Ocak 2013 Çarşamba

The Amazing Spider-Man


Gösterim Adı: İnanılmaz Örümcek Adam
Yıl: 2012
Yönetmen: Marc Webb
Oyuncular: Andrew Garfield, Emma Stone, Martin Sheen


Sam Raimi'nin yönetmenliğini yaptığı ve başrolünde Tobey Maguire'in oynadığı Örümcek Adam serisi yapımcılar tarafından sonlandırılınca şahsen hayal kırıklığı yaşamış ve bu duruma öfkelenmiştim. Seri gayet iyi gitmekteydi ve Nolan'ın Batman'i kadar olmasa da seyir zevki yerinde filmler vermekteydi. Velhasıl kelam, yeni seri Marc Webb tarafından başlatıldı ve başrolü ise Social Network filminde Zuckerberg'in parasını vermediği ortağı olarak akılda kalan Andrew Garfield'e gitti.

2002'de başlayan seriden farklı olarak çizgiroman unsurlarına daha çok yer verdiğini söyleyebiliriz. Düşman olarak bu sefer Dr.Lisard (Kertenkele Adam) karşımıza çıkmakta. İlk filmden anlaşıldığı üzere, bu seride Gergedan Adam gibi mutant düşmanlara daha çok rastlayacağız.

Peter Parker'ın emo tavırları dikkat çekmekle beraber bu bölümün hanım kızı olan Emma Stone ise çok seksi diyebilirim. Filmin 3D sahneleri ise yerinde, fakat akılda kalır bir sahnesi maalesef yok. Soundtrack konusunda da zayıf kalmış. İlerleyen bölümlerde daha iyi olması dileğiyle.








Filmin IMDB puanı: 7,2
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: 696 milyon $

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- İlk serinin aksine, Peter Parker'ın ilk aşkı Mary Jane yerine çizgiromandaki gerçek aşkı Gwen senaryoya dahil edilmiş.

- Marvel uyarlamalarının tamamında olduğu gibi yine Stan Lee'yi görebiliriz. (Kütüphaneci adam rolünde)

29 Ocak 2013 Salı

Above the Rim


Gösterim Adı: Uçurumun Kenarında
Yıl: 1994
Yönetmen: Jeff Pollack
Oyuncular: Tupac Shakur, Duane Martin, Marlon Wayans, Leon

Müzik dünyasının ikonlarından birisi olmasının yanında kısa süren hayatına bir kaç film de sokmasını bilen 2pac'ın Birdie isimli çete liderini oynadığı, Kyle adında, mahallenin en iyi basketbolcusunun iyi ile kötünün ayırt etme sınavında yaşadıklarını anlatan bir spor-dram filmi.

Basketbol oynamamaya yemin etmiş Thomas (Leon) mahalleye geri döner ve okulda güvenlik görevlisi olur. Bu okulun da en iyi basketbolcusu olan Kyle (D.Martin) dikkatini çeker fakat geçmişte yaşadığı üzücü olaylar ona yardım etmesini engeller. Kyle ise göz göre göre çete tarafından ele geçirilmektedir.

90'lar oldschool ve gangsta rap'in güzide örneklerini soundtrackine almış bir yapım. Film boyunca 1 saniye müziksiz bırakmıyor bizi. Tüm spor filmlerinde olabilecek klişelere sahip olup ve tam olarak etkileyici sona bağlayamasa da getto konsepti ve 2pac farkı ile izlemeye değer bir film benim için. 2pac'ın da bu filmi çektiğinde 23 yaşında olduğunu söylemekte fayda var.





Filmin IMDB puanı: 6.2
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: 16 milyon $


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -

27 Ocak 2013 Pazar

The Guard


Yıl: 2011
Yönetmen: John Michael McDonagh
Oyuncular: Brendan Gleeson, Don Cheadle, Mark Strong

Guy Ritchie'nin bayrağını salladığı Britanya usulü aksiyon komedisinin iyi bir örneği olabilecek yapım The Guard. Yönetmenin ilk filmi olmakla beraber genelde yan rollerde gözüken Brendan Gleeson'ın da başrolde unutulmaz bir performans sergilediğini söylemekte fayda var.

Eski kafalı ve patavatsız polis memuru olan Çavuş Gerry Boyle uluslarası uyuşturucu ve silah ticareti yapan 3 suç adamını aramak için İrlanda'ya gelen FBI ajanı Wendell Everett'e eşlik eder. İrlanda'lı olmanın getirdiği beşeri özellikleri ikili diyaloglarına da yansıtan Boyle, Everett için iyi bir deneyim olacaktır.

Aptal bel altı Amerikan komedilerinden sıkılanlara tavsiye edebileceğim bir film. Hatırda kalır esprilerle süslü bir metne sahip. Zaman zaman akıcılığını kaybetse de süresi itibariyle de hazmı kolay bir yapıda. Filmin bir çok küçük çaplı ödül organizasyonlarında ödül aldığını belirtmekte fayda var.






Filmin IMDB puanı: 7.3
Benim puanım: 8.0
Toplam Hasılat: 6 Milyon $ (sadece ABD)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Altın Küre (Adaylık): En iyi komedi - müzikal dalında erkek oyuncu (B.Gleeson)

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -

22 Ocak 2013 Salı

Glengarry Glen Ross


Yıl: 1992
Yönetmen: James Foley
Oyuncular: Al Pacino, Jack Lemmon, Ed Harris, Alec Baldwin, Kevin Spacey, Alan Arkin

Al Pacino'nun bir filmi diyerek tanıtmamız durumunda diğer büyük oyunculara haksızlık edeceğimiz ofis gerilimi.

Chicago'da bir emlak ofisinde işler iyi gitmemektedir. Merkez daha fazla satış için çalışanları sıkıştırmaktadır. Müşterileri ikna etmek ise hiç kolay değildir. Emektar Levene (J.Lemmon) formunda değildir, Dave Moss (E. Harris) çok hırslıdır fakat elindeki liste iyi değildir. Ricky Roma (A.Pacino) ise öyle ya da böyle satış yapabilmekte ve bir yıldız gibi parlamaktadır. Sonunda işten atılmanın olduğu bu yarış aralarında gerilime neden olacaktır.

Karşılıklı diyaloglar üzerine kurulmuş bir film. Al Pacino'dan önce Jack Lemmon'ın mükemmel performansı göz dolduruyor. Bir pazarlamacı nasıl olur bunu adeta yaşıyor. Alec Baldwin de kısa süren rolünü unutulmaz bir konuşma ile bizlere sunuyor. Zengin kadrosu ve diyalog ağırlıklı olmasının dışında sinematik yönü olmayan bir film olmuş. Sonuçsuz gibi. Tamamına yakını da bir ofiste geçiyor. Bu tarz filmleri sevenlerin kaçırmaması gerekiyor.







Filmin IMDB puanı: 7.9
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: 10 Milyon $ (sadece ABD)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Oscar (adaylık): En iyi yardımcı Erkek oyuncu (A.Pacino)

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Fuck kelimesi 138 defa geçiyor. Shit ve türevleri de 50 civarında.

- Roma rolünü Al Pacino'nun oynayamaması durumunda Alec Baldwin istemiş ve buna hazırlanmış. Al Pacino son dakka golü atmış kendisine, o da Blake rolünü üstlenmiş.




21 Ocak 2013 Pazartesi

Murder on the Orient Express


Gösterim Adı: Doğu Ekspres'inde Cinayet
Yıl: 1974
Yönetmen: Sidney Lumet
Oyuncular: Albert Finney, Ingrid Bergman, Lauren Bacall, Sean Connery, Anthony Perkins


Agatha Christie'nin bilhassa İstanbul'dan yola çıkan bir trende yaşanan cinayet öyküsünü anlattığı için ülkemizde  de çokça tanınmış olmasına vesile olan romanın 70'lerde ünlü sinema oyuncularıyla beyazperdeye yansımış hali. Yönetmen koltuğunda ise Sidney Lumet gibi bir duayen var.

1935 yılında İstanbul'dan hareket eden tren zengin konukları ağırlamakta idi. Bunların arasında Belçikalı 
dedektif Hercule Poirot da yer alır. Belgrad civarında kardan dolayı ilerleyemeyen trende yaşanan cinayeti ise çözmek Poirot'un işidir.

Lauren Bacall ve Ingrid Bergman gibi 1940'ların unutulmaz aktristlerin yanında Sean Connery ve Anthony Perkins gibi isimler de var. Fakat hepsi bir kenara dursun, Poirot rolündeki Albert Finney filmi götüren isim. Klasik bir Agatha Cristhie polisiyesi olmasının yanında herhangi bir sona bağlanamaması ile de dönemin klasik film anlayışından farklıdır.






Filmin IMDB puanı: 7.4
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat:19 Milyon $ (sadece ABD)

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

- Oscar: En iyi yardımcı kadın oyuncu (Ingrid Bergman)

- Oscar (adaylık): En iyi erkek oyuncu (A.Finney), En iyi uyarlama senaryo, En iyi sinematografi,  En iyi kostüm, En iyi müzik


Toplamda 9 ödül & 16 adaylık

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Agatha Christie bu filmin galasında son kez halkın gözü önüne çıkar. Zaten kitapları arasında en beğendiği uyarlama bu filmdir. Ayrıca Albert Finney de hayalinde Poirot'a yakındır.

- Ses mühendisi Peter Handford bir filmde gizli mikrofonlarla ve bunları radyo frekansıyla kaydeden ilk film çalışanı olmuştur.

- Filmin başında Nubar Terziyan'ı görebilirsiniz.

- Roman çok açık bir şekilde Lindbergh'in kızının kaçırılması olayından esinlenilmiştir.

- Sean Connery From Russia with Love filminde de Orient Express'inde bulunmuştur.



20 Ocak 2013 Pazar

Celal ile Ceren


Yıl: 2013
Yönetmen: Togan Gökbakar
Oyuncular: Şahan Gökbakar, Ezgi Mola



Artık yüzünü görenin ağzından Recep İvedik isminin çıktığı komedyen Şahan Gökbakar'ın üzerine yapışan İvedik rolünden kurtulmak zorunda kaldığı aşikardı. İyi para kazanıyordu fakat yeteneksiz ve kendini tekrar eden bir adam olarak lanse edilmeye başlamıştı. Tam bu sırada kendisinin de deyimiyle benim için bir sınav dediği Celal ile Ceren 2013 başında izleyiciyle buluştu. Büyük önyargı ile izlediğim filmden karın ağrılarıyla çıktığımı samimi bir şekilde belirtebilirim. Tabi ki gülmekten...

Her ne kadar tıpkı hiç küfür içermediği halde bel altı diyalogların sıklığı konusunda yine Recep İvedik'i anımsatmış olsa da, bir Hollywood komedisinden hiçbir farkı olmadığını belirtebilirim. İzle, gül ve geç. Komedi en duygusal anda bile izleyiciye sunulmuş filmde. Oyalamıyor, sıkmıyor. Ezgi Mola da çok iyi eşlik etmiş Şahan'a. Balık etli  haliyle de çok sevimli durmuş filmde.

Bir de değinmeden geçemeyeceğim, Celal'in arkadaşlarından bir tanesi neden Hangover'daki Alan'a benzetilmeye çalışılmış anlamadım. Belki filmin akılda kalır noktalarını oluşturmak istediğinden olabilir Şahan'ın.

Konuya değinmeyeceğim, fragman özetliyor;





Filmin IMDB puanı: 5.1
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat: ?


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:  -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -





17 Ocak 2013 Perşembe

Türk Sinemasının Unutulmaz Replik ve Diyalogları

Tamamen sübjektif olmakla beraber, yine de objektif olmaya çalışarak hazırladığım liste. Yeşilçam'ın en akılda kalır, en can alıcı ve en iyi oyunculuklarıyla bezenmiş replik ve diyaloglarını hazırlarken yeri geldi mi manaya, yeri geldi mi de Türk insanının hafızasına yerleşme özelliğine göre seçim yaptım.

(Sıralamada ilk 2 sırada yer alan videolar telif hakkı nedeniyle sadece Youtube'da izlenebiliyor. Bu yazıyı okuduğunuz zamanda diğer videolar da silinebilir veya Youtube'a yönlendirebilir, bilginize)



10 - "Deli Kadir ulen!" - Kan - Kadir İnanır

Kadir İnanır'ın bana özetini verin dediğinizde size gösterebileceğim sahne. Kadirizm hücresinin büyüteçle bakılmış hali.






9 "Altar'ın oğlu Tarkan mı?" - Tarkan

Kartal Tibet'in başrolünü oynadığı fantastik film serimiz Tarkan'da hemen hemen her filmde geçen meşhur şaşırma nidası. "Atıl kurt" ile beraber filmin demirbaşı. Altar'ın kim olduğuna dair hiçbir fikrimizin olmaması da cabası.






- "Tornavida yemiş gibi oldum"  - Masumiyet - Haluk Bilginer

Masumiyet filminin, hatta Haluk Bilginer'in aktörlük kariyerinin en unutulmaz tiradı.







- "Ama arkadaşlar iyidir" - Tabutta Rövaşata - Ahmet Uğurlu

Derviş Zaim'in başyapıtı diyebileceğimiz Tabutta Rövaşata filminden Ahmet Uğurlu'nun unutulmaz surat ifadesi ile sarfettiği replik. (04:02)





6 - "Napıcaz be Kamil?" - Gemide - Erkan Can

Sinkafın dibine vurulan Serdar Akar filmi Gemide'nin tüm olayları özetleyen ve Erkan Can'ın mükemmel tonlamalarıyla şakaklarımızda inleyen efsanevi zincirleme küfür tamlaması.





5 - "Sevgi emekti" - Selvi Boylu Al Yazmalım - Türkan Şoray

Türk sinemasının en kaliteli yapımlarından biri sayılan Selvi Boylum Al Yazmalım filminin akılda kalan sözlerinden birisi. Hala da geçerliliğini korumakta





4 - "Bu da mı gol değil?" - Ofsayt Osman - Sadri Alışık

İyi bir komedyen olduğu gibi mükemmel dram rollerine de imza atmış Sadri Alışık ustanın, yıllar sonra Cem Yılmaz'ın Gora filminde de denk geldiğimiz meşhur diyalogu.






3 - "Ben de Harran'lıyam!" - Kibar Feyzo - Kemal Sunal

Kemal Sunal filmi olur da bir espri ile sosyopsikolojik çıkarımlara neden olmadan durur mu? İhsan Yüce'nin yazdığı ve en iyi Kemal Sunal filmlerinden birisi olan Kibar Feyzo'nun en unutulmaz repliklerinden birisi.





2 - "O arı ben olacağım" - Eşkiya - Şener Şen

Otoritelerce ve kanımca da en iyi Türk filmi olan Eşkiya'dan kan donduran sözler. Şener Şen'in rolü oynamadığı, yaşadığının göstergesi.







1 - "Ben Yaşar Usta!" - Bizim Aile - Münir Özkul

İlk sırada olmasının sanırım sürpriz olmadığı efsane tirad. Yaşar Usta'dan Türk halkının kalbinden vuran sözler, her biri adeta bir mermi edasında fabrikatör Saim Bey'e saplanıyor.