17 Mayıs 2012 Perşembe

Me, Myself & Irene

Gösterim Adı: Ben, Kendim ve Sevgilim
Yıl:2000
Yönetmen: Bobby Farrelly, Peter Farrelly
Oyuncular: Jim Carrey, Renee Zellweger


Jim Carrey'nin kariyerinin doruklarındayken, henüz krallığını Adam Sandler'a bırakmadan önce oynadığı son filmlerden birisi Me Myself and Irene.  


Zekice bir konusu olmamasına rağmen, absürdlüğü ile yaran ve Jim Carrey'nin Oscar'lık oyunculuğuyla taçlandırdığı bir komedi filmi. Benim de oyuncunun en sevdiğim filmlerimden birisi.


Kasabanın ahlaklı, dürüst ve saf polis memuru Charlie önce karısı tarafından boynuzlanır, sonra halkın iyi niyetini hep suistimal etmesi yüzünden fıttırma noktasına gelir. Neden sonra bir market sahnesinde (vagina cleaner) iş çığrından çıkar ve Charlie'nin şizofrenik yanı Hank ortaya çıkar. Hank Charlie'nin tam tersi özelliklere sahip, asabi, sapık ve çılgındır. Kendisine verilen bir görev nedeniyle Irene'i başka bir eyalete kadar götürüp teslim etmek zorunda kalan Charlie yol boyunca hem Irene'i öldürmek isteyenlerle hem de Hank'le mücadele edecektir.




Daha ilk sahnelerde Charlie'nin karısının siyahi bir cüceye kaçmasından ve  bakmakla yükümlü olduğu ağızları pis ama aşırı zeki 3 siyahi(!) çocuğun varlığıyla komedi gazına sağlam basan film Hank'in ortaya çıktığı sahnelerde de doruğa çıkmakta. Akılda kalır çok sahnesi yok belki ama her izlendiğinde güldürmesini becerebilen bir film çıkmış ortaya.






Filmin IMDB puanı:6.4
Benim puanım: 7.5
Toplam Hasılat: 90 milyon $


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -

Filmle ilgili ilginç anektodlar: 

- Film eleştirmeni Gene Siskel'e adanmıştır.(Two thumbs up'larıyla meşhur yorumcu)









14 Mayıs 2012 Pazartesi

Meng long guo jiang


Gösterim Adı: Ejderin Yolu
Yıl: 1972
Yönetmen: Bruce Lee
Oyuncular: Bruce Lee, Chuck Norris


not 1: Way of Dragon olarak da biliniyor.


not 2: Hong Kong sinemasına ait bir film fakat artık Çin Sineması diye adlandırılabilir. 


Bruce Lee'yi anlatmak için kelimeler yetersiz. Müthiş bir disiplinle yetiştirdiği vücudu, sınırları zorlayan bir dövüş tekniği, Çin'in gelmiş geçmiş en yakışıklı adamlarından birisi olması ve erken yaşta dünyaya veda etmesine neden olan kaderi...


Vefatına kadar çevirdiği filmler artık kült mertebesine erişmiş vaziyette. Ejderin Yolu isimli bu filmde ise hem başrol hem de yönetmenlik koltuğuna oturan Lee, İtalya'ya bir Çin restoranında çalışmak için giden ve restoranı bir türlü rahat bırakmayan çeteye karşı ileri dövüş tekniklerini konuşturmak zorunda kalan Lung'ı canlandırıyor. Komedi unsuru içermesi için sokuşturulmuş tuhaf sahnelerle başlayan film, Chuck Norris'li enfes finali ile kapanıyor. Amerikanın en iyi dövüşcüsü Colt ismiyle karşımıza çıkan kıllı Chuck Norris ki kendisi her gözüktüğünde Once upon a time in West'in müziği çalmakta, Bruce Lee'nin yağsız kaslarının yarattığı darbeler neticesinde iki büklüm oluyor. Colleseum'da geçen tüm bu olaya ise ufak bir kedici hakemlik yapıyor. (Spoiler diye şikayet etmeyin, sonuç zaten belli)

Dövüş filmlerini ve Bruce Lee efsanesinin hayranları için blogun da ilk Bruce Lee filmi olmuş oluyor...







Filmin IMDB puanı: 7.1
Benim puanım: 7.0
Toplam Hasılat. ?



Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -


Filmle ilgili ilginç anektodlar: 


- Sessiz çekilmiştir. Tüm sesler ve konuşmalar sonradan eklenmiştir.


- Filmde ingilizce konuşan tüm karakterlerin dublajı Bruce Lee tarafından yapılmıştır.


- Bruce Lee'nin eşinin belgeselde söylediğine göre, Bruce Lee'nin en sevdiği filmiymiş.

Immortals


Gösterim Adı: Ölümsüzler
Yıl: 2011
Yönetmen: Tarsem Singh
Oyuncular: Henry Cavill, Mickey Rourke, John Hurt


Gelişen efekt teknolojisi mitolojik hikayelerin beyazperdede
bir bir gözükmesine, hatta izleyicilere bu filmde de olduğu gibi 3D seyir zevki verilmesine vesile oldu.


Clash of Titans ile benzerliği dikkat çeken, yine bir Zeus'un oğlu olan Theseus'un salarım Titanları diye insanlığı ve Olympos'u  tehdit eden Hyperion'a karşı mücadelesini anlatan bir film. 


Bu tarz epik filmleri beğenen birisi olarak, bu zamana kadar izlediğim en başarısız, en kötü kurguya ve oturmamış bir senaryoya sahip yapım diyebilirim. Theseus'un basit bir köylüden, halkına hükmeden bir savaşcıya dönüşmesi süreci son derece kötü anlatılmış. Henry Cavill de iyi dövüşerek iyi rol yapılacağı kanısına varmış olacak ki, biraz da kötü yönetim yüzünden etkisiz bir oyunculuk sergilemiş. Tecrübeli Mickey Rourke'un bir Los Angeles serserisi edasında oynadığı rolün yanında sönük kalmış rolü. 


Titanların basit birer gri tonlu insan gibi lansedildiği filmin görsel efekleri ne çok iyi ne de çok kötü. 300 filmindeki görüntüleri anımsatan savaş sahnelerine sahip fakat çok fazla yok bu tarz sahneler. 






Filmin IMDB puanı: 6.1
Benim puanım: 5.5
Toplam Hasılat. 85 milyon $ (sadece ABD)



Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -


Filmle ilgili ilginç anektodlar:  -

6 Mayıs 2012 Pazar

Mission: Impossible - Ghost Protocol


Gösterim Adı: Görevimiz Tehlike 4
Yıl: 2011
Yönetmen: Brad Bird
Oyuncular: Tom Cruise, Simon Pegg, Jeremy Renner


İnanılmaz Aile gibi animasyonlara imza atmış Brad Bird'ün yönetmenliğini yaptığı, yapımında ise JJ.Abrams'ın Bad Robot firmasının parmağı olduğu bir devam filmi.


Aslında önceki filmlerdeki bir konuyu ilerletmek gibi bir gayeden ziyade, tamamen filmin hayranlarına Tom Cruise'u ve görevimiz tehlike konseptini tekrar, daha yeni teknolojiyi de kullanarak yansıtmaktır. Bağımsız olarak da bir aksiyon filmi olarak da izlenebilir, önceki filmleri bilmek çok şart değil.


Bir de filmin bir amacı daha var, es geçmemek gerekir, Apple ürünlerinin reklamını yapmak. Filmde o kadar çok iPhone ve iPad reklamına şahit oluyoruz ki, bir sinema filmi mi yoksa uzun metrajlı bir reklam mı izliyoruz anlamıyoruz. Tam o sırada Tom Cruise'un botoxlu suratı devreye giriyor ve filmde olduğumuzu tekrar anlıyoruz.


Lost'daki Sawyer karakterini canlandıran Josh Holloway'in de ufak bir rolde izlediğimiz filmde oyunculuk neredeyse yok gibi. Simon Pegg'in istekli oyunu dikkatimi çekti, onun dışında tamamen efektli aksiyon sahnelerine bağımlı bir film olmuş.


Moskova ve Dubai'de geçen sahnelerden en beğendiğim Kremlin'in patlama sahnesi ve Dubai'de The Burj Khalifa gökdeleninde esas adamımızın oradan oraya hoplayıp zıplaması diyebilirim. Onun dışında çok da akılda kalır sahneleri var diyemeyiz.







Filmin IMDB puanı: 7.5
Benim puanım: 6.5
Toplam Hasılat. 639 milyon $


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: -


Filmle ilgili ilginç anektodlar: 


- Brad Bird'ün ilk animasyon dışı filmi.

-Serideki ilk IMAX filmi.

- Tom Cruise'un en çok gişe getirmiş filmi olmuştur.


3 Mayıs 2012 Perşembe

The King's Speech

Gösterim Adı: Zoraki Kral
Yıl: 2010
Yönetmen: Tom Hooper
Oyuncular: Colin Firth, Geoffrey Rush, Helena Bonham Carter, Guy Pearce




2010 yılının en iyi film ve en iyi erkek oyuncu Oscar ödülüne sahip, eleştirmenlerce de başarılı bulunmuş bir İngiliz filmi.


Şu anki Britanya kraliçesi Elizabeth'in de babası olan 6.George, kraliyet ailesine yakışır bir donanıma sahip, kararlı ve azimli fakat kekeme olduğundan konuşma zorluğu çeken, bu yüzden de topluluk karşısında utanan bir prenstir. 


Babasının ölümü sonrası koltuğu devralması beklenen George'un bu sıkıntısını atlatması gerekir. Karısı Elizabeth'in yardımıyla,  oyunculuk açısından başarısız bir kariyere sahip fakat konuşma zorluğu çekenleri tedavi etmesiyle meşhur Avustralya'lı Lionel Logue ile tanışır. Kendine has yöntemleri olan Lionel ve kraliyet ailesinin bir üyesi olmasının getirdiği ağırlığı taşıyan George ilk başlarda pek geçinemese de, daha sonra iyi birer arkadaş olacaklardır.

Colin Firth'ün tüm yeteneği ile kendini vererek oynadığı, Geoffrey Rush'ınsa oynadığı karaktere resmen bürünerek rol kestiği film, oyunculuk üzerine kurulu diyebiliriz. Harry Potter serisinden 3 ismi de barındıran yapım, dönemin görüntüsünü de iyi yansıtabilmiş. Konunun darlığı sebebiyle de oyunculuk esaslı bir film olarak akılda kalmış. Uzun yıllar hatırlanabilecek bir yapım gibi durmasa da, 2010'un en başarılı filmlerinden birisi diyebilirim.





Filmin IMDB puanı: 8.2
Benim puanım: 8.0
Toplam Hasılat: 373 milyon $


Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar:

-Oscar:  En iyi film, En iyi erkek oyuncu (C.Firth), En iyi yönetmen (T.Hooper),  En iyi senaryo


-Oscar (Adaylık): En iyi sanat yönetimi, En iyi sinematografi, En iyi kostüm, En iyi montaj, En iyi müzik, En iyi ses montajı, En iyi yardımcı erkek oyuncu (G.Rush), En iyi yardımcı kadın oyuncu (H.B.Carter)


-Altın Küre: Dram dalında en iyi erkek oyuncu (C.Firt)


Toplamda 80 ödül & 99 adaylık

Filmle ilgili ilginç anektodlar:

 
- Guy Pearce Colin Firth'den 7 yaş küçük fakat filmde abisi rolünde.


- Derek Jacobi, filmde Kardinal rolünde, daha önce 2 farklı rolde konuşma zorluğu çeken isimleri oynamıştır. Bir tanesi I, Cladius dizisi.


- Senaryoyu yazan David Seidler, çocukluğunda kekemelikle mücadele etmiş ve aynı zamanda Kral George'un konuşmasını radyodan dinlemiştir. İlerleyen yıllarda Kral George'un hikayesini yazmak istemiş, ve kralın annesinden izin istemiş. Anne kraliçe kendisi öldükten sonra yazılanları yayınlanmasını istemiş.