25 Ekim 2009 Pazar

Duel


Gösterim Adı: Bela
Yıl: 1971
Yönetmen: Seven Spielberg
Oyuncular: Dennis Weaver


fragman için tıklayınız

Steven Spielberg'ün ilk ciddi sinema deneyimini yaşadığı fakat beyazperde için değil de televizyon için yapılmış olan bir film Duel.

David Mann (Dennis Weaver) bir iş görüşmesi için California'nın yolunu tutar. Yolda bir kamyon şöförüyle ufak bir gerilim yaşar ve kendisini sollar. Kendisine kafayı takan kamyon şöförü David'in peşine takılır ve olaylar gelişir.

Kamyon şöförünü araç dışında göremiyoruz maalesef. Zaten filmin teması da bu, ölümcül takip.Sürekli bir kovalamaca içinde film. Çekimler oldukça iyi. Spielberg ileride nasıl bir yönetmen olacağını daha bu filmde belli ediyor. Ayrıca ana karakterinin psikolojik buhranlara girmesi de basit bir takip filminden öte kılıyor filmi.

Filmin IMDB puanı: 7.7
Benim puanım: 7.5


Film hakkında ilginç anektodlar:

- David Mann'ın arabası 197 model kırmızı bir Plymouth Valiant.

- 13 günde çekilmiştir.

15 Ekim 2009 Perşembe

[Rec]


Gösterim Adı: Ölüm Çığlığı
Yıl: 2007
Yönetmen: Jaume Balagueró, Paco Plaza
Oyuncular: Manuela Velasco, Ferran Terraza

fragman için tıklayınız


İzleyenlerin övgüyle bahsettiği, İspanya sinemasının korku dalında iyi eserler verebildiği kanaatine varmamızı sağlayan ürkütücü bir film.

Rec, adı üzerinde olan biteni kameraya kaydetme temalı, yani konu gereği amatör ya da profesyonel bir kamerayla dökümantasyon hazırlarken başa gelen trajik olayların çekildiği ve biz izleyicelere o kaset ulaşmış da, olan biten gerçekmiş gibi izleme hissi veren filmlerden birisi. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, bu konuda türünün en iyilerinden birisi. Bir kere izlerken hakikaten gerçek hayatta yaşanmış tüm olan biten düşüncesine katılıyorsunuz. Tüm oyuncular rollerini çok gerçekci oynamış ve bu tarz filmlerin vezir ya da rezil olabileceğini düşünürsek, bu özellik filmi vezir etmiş.

"Siz Uyurken" isimli bir TV programı için gece itfaiyecilerle takılan ve kayıt altına almak için alarm gelmesini ve itfaiyecilerin yardıma gitmesini bekleyen bayan bir spiker ve erkek kameraman, aslında çok ilginç bir olayın ortasında kendilerini bulacaklardır. İlk başta çok basit gözükse de, yardım çağrısı, rahatsızlık çıkaran yaşlı bir kadının kendini eve kitlemesi için itfaiye binasına gelir. Bu apartmana giden ekip ve televizyoncularımız, Resident Evil'i anımsatan bir manzara ile karşılaşır. Virüslü insanların kudurduğu bir ortamda devletin de binayı karantina altına alması her şeye tuz biber olur...

Kameranın çok hareketli olmasının getirdiği bir mide bulantısının dışında, türü itibariyle oldukça kaliteli sayılabilecek ve özellikle de son 5 dakikası muazzam derece ürkütücü olan başarılı bir film.

Filmin IMDB puanı: 7.7
Benim puanım: 7.0

Toplam 16 ödül 5 adaylık

Filmle ilgili ilginç ayrıntılar:

- Film için set kurulmamış, gerçek mekanda çekim yapılmıştır

- Merdivenlerden aşağı düşme sahnesinde oyuncuların tepkisi gerçek.

5 Ekim 2009 Pazartesi

The Godfather


Gösterim Adı: Baba

Yıl: 1972

Yönetmen: Francis Ford Coppola

Oyuncular: Marlon Brando, Al Pacino, James Caan, Robert Duvall, Diane Keaton, Talia Shire, John Cazale



fragman için tıklayınız

Sinema tarihinin en iyi ve en çok bilinen filmi olarak lanse edilen, çekildiği yıllarda sinemada yeni bir çağ açmış olan, yüzlerce yapımda kendisine gönderme yapılan harikulade bir film.



"Baba" filmini bu kadar bilindik kılan aslında bir çok film öğesinin bu filmde doruk noktada kaliteli olmasındır. Filmin şu veya bu özelliği güzel deyip geçemiyoruz. Müziklerinden senaryosuna, oyunculuğundan kamera yönetimine kadar ince elenip sık dokunmuş bir film.



Mario Puzo'nın aynı isimli romanından uyarlanan filmin Oscar ödül törenine kazanamayacağı düşüncesiyle gitmeyen Mario Puzo'ya ne demeli bilemiyorum. Filmden sonra romanı peynir ekmek gibi satılmış, mafya örgütleri bu kitaba ve filme göre racon kesmeye başlamışlardır. Aslında bu yönü, filmin mafyanın el kitabı gibi bir şey olması yönetmen Coppola'yı hep rahatsız etmiştir.



Filmin unutulmayacak yönlerinden birisi de hemen hemen herkesin bildiği meşhur "Baba" karakterini bizlere sunmasıdır. Ağzında pamuk ve ağır makyajla bu kült karakteri oynayan Marlon Brando, kendine has üslubuyla ve kısık sesiyle bize resmen oyunculuk şovu sergilemiştir. Keza senaryo gereği başlarda sessiz sakin olan ve sonlarda ağırlığını gösteren Al Pacino, kariyerinin henüz başındayken hedefi 12'den vurmayı iyi bilmiştir.


Artık minübüs kornası sesi bile yapılan müziklerine ne demeli? Waltz'dan tutun da Sicilian Pastorale'e kadar bir çok unutulmaz eseri barındırıyor. Nino Rota'nın aslında ne kadar büyük bir müzik insanı olduğunu bize anlatır nitelikte kalite. Aradan yıllar geçse de bu filmin müziklerini her an her yerde duyabiliriz...


Baba filmi oyunculukların üst düzeyde olduğu bir film olduğu gibi kurgu ve anlatım konusunda da en başarılı filmlerden birisidir. Oldukça doğal çekilmiş düğün sahnesiyle bize hoşgeldin diyen film, daha sonra artık sinema literatürüne geçmiş olan "at kafası", "gişelerde suikast" gibi sekanslarla bizi içine almasını iyi biliyor. Bu filmden yıllar sonra çıkmış olan Goodfellas, Scarface filmleri kadar yoğun mafya aksiyonu barındırmasa da, mafya ailesinin yönetimini, ilişkilerini kusursuzca anlatıyor.


Filmin konusuna değinmek gerekirse;


Corleone ailesi, Vito Corleone (Marlon Brando) önderliğinde, New York'da ikamet eden İtalyan asıllı bir mafya ailesidir. Don Vito Corleone'nin çok sıcak politik ilişkileri vardır ve bu diğer 4 büyük mafya ailesinin gıptayla baktığı bir şeydir. Vito Corleone, 2 adet cappo'su(Tessio ve Clemenza), 1 conseglieri'si (Tom Hagen) ve büyük oğlu Sonny ile gücünün zirvesindedir. Akli dengesi pek tutarlı olmayan ortanca oğlu Fredo aile işlerinde az derecede sorumludur. Ufak oğlu Michael Corleone (Al Pacino) ise askerden yeni dönmüştür ve tüm pis işlerden uzak tutulmaktadır...


Türk lakaplı Solozzo uyuşturucu işi için Baba'nın kapısını çalar. Amacı politik bağlantılardan yararlanmaktır. İmajı için bu teklifi reddeden Baba karşısına Solozzo ve en ciddi rakibi Tataglia ailesini almış olurve mafya savaşları başlar...


Kısaca film, senaryosundan oyunculuklarına, müziklerinden repliklerine kadar kült mertebesine erişmiş olan tam anlamıyla bir başyapıttır.


Filmin IMDB puanı: 9.1
Benim puanım: 10
Toplam Hasılat: 245 milyon $


Kazandığı önemli ödüller:


Oscar: En iyi film, En iyi erkek oyuncu (Marlon Brando), En iyi uyarlama senaryo

BAFTA: En iyi müzik (Nina Rota)

Altın Küre: En iyi yönetmen (Francis Ford Coppola), En iyi fram filmi, En iyi dram filmi oyuncusu (Marlon Brando), En iyi senaryo, En iyi müzik (Nina Rota)


Filmle ilgili ilginç anektodlar:

- Don Vito Corleone rolü için adı geçen isimler: Ernest Borgnine, Edward G. Robinson, Orson Welles, Danny Thomas, Richard Conte, Anthony Quinn, and George C. Scott, Frank Sinatra, Burt Lancester ve Laurince Olivier olmuştur. Fakat rol 47 yaşındaki Marlon Brando'ya gitmiştir. Bu 3. kez Brando'nun Frank Sinatra'dan rolü kapışıdır.

- Film çekilirken başta mafya lideri Joe Colombo olmak üzere bir çok İtalyan aile Paramount Pictures'e filmin iptali için yazılar yollamışlar. İtalyan aileleri ve mafya kelimesini bir tutulmasından korkuyorlarmış.

- AFI'nin en iyi 100 film listesinde 2. sırada.

- "Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım" repliği Premier dergisine göre en iyi 10. replik. AFI'ye göre ise 2.

- Filmin yönetimi için ilk başlarda Elia Kazan ve Sergio Leone düşünülmüş.

- Kedi sevme sahnesi senaryoda bulunmamasına rağmen kullanılmış.

- Yönetmen Coppola'nın bir çok akrabası filmde rol almış. En önemlisi de kız kardeşi Talia Shire. Ayrıca vaftiz sahnesindeki bebek ise sonradan adını yönetmenlik ve oyunculuğuyla duyuracak olan kızı Sofia Coppola.

- Don Vito'nun kısık sesli konuşma stili gerçek mafya lideri Frank Castello'dan esinlenilmiş.

- Filmde 10'larca italyan kelime cümle aralarında geçmektedir.

- Bir çok dergi ve kuruluşa göre gelmiş geçmiş en iyi film.

- Don kelimesi aslında isimle beraber kullanılırmış(Don Vito gibi). Bundan haberi olmayan yazar Mario Puza, Don Corleone tamlamasını kullanarak yeni bir akım yaratmış.

- Al Pacino'nun büyükbabası ve annesi de Sicilya'dan, Corleone'den göçmüştür.

- Film 62 günde çekilmiştir.

- Michael Corleone rolü içinse ilk başta düşünülenler: Jack Nicholson, Robert De Niro, Warren Beaty, Dustin Hoffman, Alain Delon, Burt Reynolds...


1 Ekim 2009 Perşembe

The Big Heat


Yıl: 1953
Yönetmen: Fritz Lang

Oyuncular: Glenn Ford, Lee Marvin, Gloria Grahame

fragman için tıklayınız


Metropolis, M gibi filmlerle adını duyurmuş ünlü yönetmen Fritz Lang'in ABD'de çektiği film noir türündeki yapımı.


Dedektif Dave Bannion, bir polis amirinin şüpheli cinayetinin perde arkasını aralamakta ısrarlıdır. Tipik bir namuslu polis profili çizen Bannion nereye gitse yozlaşmış polislerin ve polisi kukla gibi oynatan mafyanın izine rastlar. Burnunu bu işlere fazla sokan Bannion'ın karısı öldürülür ve olay cinayet araştırmasından çok intikam meselesine döner...

Kara film türünün karanlığını pek vermese de femme fatal, iyi polis - kötü polis gibi unsurlarıyla bu türün iyi bir örneğidir aslında. Glenn Ford kaba kuvvete yatkın, intikam peşindeki dedektif rolünü iyi oynamıştır, Lee Marvin ise kötü adam rolünün kendisine ne kadar yakıştığını bir kez daha göstermiştir.

Filmin IMDB puanı: 8.0
Benim Puanım: 7.0

Kazandığı önemli ödüller: Yok

Filmle ilgili ilginç anektodlar: Yok