17 Eylül 2009 Perşembe

The Da Vinci Code


Gösterim Adı: Da Vinci Şifresi
Yıl: 2006
Yönetmen: Ron Howard
Oyuncular: Tom Hanks, Audrey Tautou, Jean Reno, Ian McKellen


fragman için tıklayınız


Da Vinci Şifresi romanı son yılların en sürükleyici romanlarından birisi olmuştur. Hakkında bir dünya kitap yazılan Kutsal Kase efsanesi, Tapınak Şövalyeleri, Sion Tarikatı gibi ilgi çekici tarihi kavramlar hiçbir zaman bu kadar sürükleyici ve "kolay" bilgilendirici olmamıştır. Şahsen Tapınak Şövalyeleri ile ilgili bir araştırma kitabını işgence ile okumuştum, kafamın içi isimler ve yer isimleri ile dolup taşmıştı.

Velhasıl kelam, bu sürükleyici ve çok tutulan kitabın beyazperdeye aktarılması şart olmuştu. Yönetmen olarak Ron Howard ile anlaşan yapımcılar bu konuda isabet mi buyurmuşlar açıkcası tartışılır. Başrolde ise Tom Hanks var. Açıkcası Tom Hanks konusunda da emin değilim, kendisini bu tarz filmlerde ve rollerde pek görmemiştik. Zaten görmediğimiz kadar varmış, bu türün oyuncusu olmadığı kesin.

Fazla sapmadan filmin konusuna gelirsek. Öncelikle kitabın tam bir uyarlaması olduğu söylenemez. Zaten bu zamana kadar romanından kusursuz uyarlanmış bir film göremedim. Filmdeki konu o kadar ilgi çekici ki, insan tüm kusurları yok ediyor izlerken. Louvre Müzesi'nde başlayan macera İngiltere'deki eski kiliselerde son buluyor. Tüm macera kısa süreli şok etmelerle süslenmiş. Kitabın ortaya attığı iddia her ne kadar bazı kesimlerce nefretle karşılansa da, kanımca gayet mantıklıdır. Film zaten iddiaların kesin olduğunu söylemiyor, yorumu bize bırakıyor.

Burada ajan SophieRobert Langdon(Tom Hanks) bir simge bilimcisidir. Tarikatlar ve mitler hakkında da epey bilgilidir. Paris'de verdiği panel sırasında Louvre Müzesi'nin müdürü bir Albino keşiş tarafından öldürülür. Cinayeti araştıran polis şefi Bezu Fache (Jean Reno) Langdon'ı apar topar cinayet mahaline çağırır. Merhum öbür dünyaya giderken bir çok şifreli mesaj bırakıp öyle gitmiştir. Neveu ile tanışan Langdon istemeden de olsa, kaçak durumuna düşüp cinayetle suçlansa da oldukça ilginç ve sürükleyici bir maceranın içine atılacaktır. Şifreleri çözüp hedefe doğru giden ikiliyi bir çok süpriz ve tarihi gerçek beklemektedir.

Filmin artıları şöyle; bir kere defalarca da belirttiğim gibi senaryo, konu mükemmel. Bunun üstüne ilgi çekici yerlerde yapılan çekimler filme tad katmış. Hans Zimmer'e emanet edilen müzikler ise filmin temasına çok uymuş. Che Valiers De Sangreal favori soundtracklerimden biri olmuştur.

Flashback sahneleri çok başarılı. Kudüs'teki haçlı seferleri, Londra'daki Newton'ın cenazesi sahneleri saniyelik de olsa çok başarılı ve etkileyici.

Bir artı da Ian McKellen...Adam ilerlemiş yaşına rağmen rolünü çok iyi yapıyor. Gandalf'dan gelme karizması da aynen devam ediyor. Kendisini bu filmde görmek çok iyi oldu.

Filmin eksilerine gelirsek...Tom Hanks'in oyunculuğu oldukça kötü. Melekler ve Şeytanlar'da bu eleştirilere kulak vermiş olacak ki o filmde sanki daha iyi oynamış. Kardeşim o kadar şaşırtıcı şey yaşıyorsun, şifre çözüyorsun, bilgi veriyorsun...insanın bir jest mimikleri değişir. Dümdüz oynamış resmen. Daha iyisini yapabilirdi.

Aksiyon sahneleri ise başarısız olmuş. Arabayla kovalamaca sahnesi mide bulandırıcı diyebiliriz.


Filmin IMDB puanı: 6.4
Benim puanım: 8.5
Toplam Hasılat: 350 milyon $

Kazandığı önemli ödüller: Yok

Filmle ilgili ilginç ayrıntılar:

- Fransa Kültür Bakanlığı Louvre müzesi çekimleri için limitli gece izni vermiş film ekibine. Her çekim gecesi için 1 milyon dolar bağış yapılmış müzeye.

- Film müzikleri işi James Horner'la anlaşılmasına rağmen bestecinin başka projeleri yüzünden Hans Zimmer'e verilmiş.

- Julie Delpy ajan Sophie rolünü çok istemiş, bunun için lobi bile yapmış fakat reddedilmiş.

- 2006 Cannes film festivali açılış filmidir.

- Dan Brown'ı filmin hemen başında, imza günü sahnesinde görebilirsiniz.

- Dan Brown Sir Leigh Teabing ismini Kutsal Kan, Kutsal Kase kitaplarının yazarlarının isminden türetmiş (Richard Leigh ve Michael Baigent)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder