23 Şubat 2012 Perşembe

Fetih 1453

Yıl: 2012
Yönetmen: Fatih Aksoy
Oyuncular: Devrim Evin, İbrahim Çelikkol, Recep Aktuğ

İstanbul'un Bizans'ın elinden alınıp Osmanlı'nın eline geçmesiyle beraber Dünya tarihini ilgilendiren bir dizi olaylar zinciri başlamış, Avrupa'nın feodal devletleri bir bir çözülmüş, Türklerin Anadolu'daki egemenliği sabitleşmiştir. Bu kadar önemli ve döneme göre "mucizevi" bir olayın doğru düzgün filme alınamamış olması, Türk sineması açısından henüz çok erken olmasına, Holywood sinemasının da olaya tamamen duygusal bakmasından kaynaklanıyor diye düşünüyorduk. Ne şövalye hikayeleri ne Heredot abartıları milyonca dolarlık filmlere dönüşürken biz "bir şu fethin filmini bir de Çanakkale Savaşı'nın filmini bir türlü çekmiyorlar" diye hayıflanıp duruyorduk. Beklenen gün geldi ve Recep İvedik'in olağanüstü gişe başarısı sayesinde cebi dolan Faruk Aksoy durun ben yapacağım bu işi diyerekten kamera arkasında geçti ve her kesimden insanın beklediği film Şubat 2012'de vizyona girdi.

Filmle ilgili 2 ana beklenti vardı. Holywoodvari görsel efektler ve konu derinliği. En azından birinin başarılmış olması Türk Sineması'nda bir kilometretaşı olmasına neden olacaktı filmin fakat...

Ne bir konu derinliği ne de kaliteli görsel efektlere rastlayabildik filmde. İlk olarak konudan bahsetmek istiyorum, 3 saatlik bir Türk filminin seyirciyi sıkacağının ve salonlarda daha az gösterime neden olacağı için tercih edilmeyeceğinin bilincindeyim. Bu yüzden o kadar detaylı bir konunun bypass geçireceğini az çok tahmin edebiliyordum. Nitekim öyle oldu, gemilerin karadan yürütülmesin planlanması, Fatih'in üzerindeki Akşemseddin etkileri, Fatih'in stratejik dehası..Bunun gibi bir çok konu gözardı edilmiş. Arada değinilmesine sevindiren şeyler de olmuş, mesela Katolik kilisesine sığınmak istemeyen Ortodoks dünyası gibi. Etliye sütlüye karışmayan tarih anlatımıyla bir çok kesimi hayal kırıklığına uğratmıştır.

Görsel efektler ise aşırı derecede özensiz olmuş. Belki eleştirmek çok kolay fakat eğer ki böyle bir yapımın altına girilecek, biraz parayı gözden çıkarmak gerekiyordu. Ve en azından daha titiz davranılmalıydı. Mavi perde olayı buram buram kendini hissettiriyordu. Kimi yerde oyuncuların kulakları, kafalarının bir bölümü efekt altı oluyordu ve gözükmüyordu. Yakın çekim dövüş sahneleri iyiydi, özellikle Ulubatlı Hasan ve Giovanni'nin kılıç salladıkları sahneler. Fakat o top atım sahneleri yok mu? Topların kaleye değdikleri andaki efekti çok merak ediyordum, basit bir TV yapımı efektinden öteye gidememiş ne yazık ki ve komik durmuş. Toplulukların daha fazla gözükmesi için yapılan kopyalama yöntemi ise kendini belli eden efektlerden birisi olmuş...

Oyunculuklar ise çok amatörce kalmış. Paraya kıyılıp doğru düzgün isimlerle çalışılabilirdi. Madem daha amatör oyuncular kullanılacak, daha titiz ve disiplinli bir yönetim sergilenebilirdi. Kameranın odaklandığı kişi dışındakiler resmen film setinde takılıyoruz öylesine dedirtircesine yavan duruyorlar. Keza seslendirmeler mafya dizisi edasında. Fatih'i oynayan Devrim Evin ve Bizans kralı'nın oynayan Recep Aktuğ rollerine çalışmış biraz, diğerleri farkında olmamış prodüksiyonun büyüklüğünü. E o kadar yıl hazırlığını yap, sonra 3 haftada çek, olacak iş değil. Çılgın dershane filmini yönetmekten bir anda çok bütçeli bir destan filmini yönetmeye geçmek bu kadar kolay değilmiş anlaşılan...

Bir de ilk sahnede 600'lü yılların Mekke'sine gidiyoruz. O sahabelerin tipleri neydi öyle? Göbek bağlamış, sanki sıra gecesine katılacakmış gibi duran adamlara oynatılmış.Bu da yakışıksız kalan bir nokta olmuş.

Müzikler ise bir Holywood filmi edasında idi fakat ben şahsen dönemin müziklerinin ve mehter marşlarının kullanılmasını isterdim.

Olmamış olmamış olmamış diyor ve gelecekte daha kaliteli bir Fetih filmi bekliyoruz...






Filmin IMDB puanı: 8.5
Benim puanım: 6.0
Toplam Hasılat: Hala gösterimde

Kazandığı önemli ödül ve adaylıklar: Hala gösterimde

Filmle ilgili ilginç anektodlar: -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder